Bir İzin Peşinden Toroslar / 6 (SON)
2 Eylül 2011
İşte o güzel yerlere geliyoruz yavaş yavaş…
Turun son günü tam bomba oluyor. Yüklü bisikletle geçmek gayet keyifliymiş. Mutlaka başka bir zaman tekrar geçeceğim…
Şimdi bu geçtiğimiz yollarında geçmişe dayanan bir tarihi var elbet. Fakat ben çok ayrıntıya girmeyeceğim. Yalan yanlış bilgiler vermek istemiyorum. Detaylı bilgilere internet üzerinden ulaşabilirsiniz.
İşte tam burada yüklü bisiklet ile hafif bisiklet arasındaki fark ortaya çıkıyor. Bizimkiler bu gevşek zeminde çok fazla yol alamazken benim arka teker üzerinde fazla yük olduğundan çok az teker kaydırarak ilerleyebildim. Fakat belirli bir yerden sonra ben de gidemez oldum ve bisikleti elime alıp ittirerek çıkmaya başladım.
Yoldan biraz bahsetmek gerekirse arazi şartlarında bisiklet kullanmayı seven insanlar için mükemmel bir yol. Yüklü bisikletle bile bu derece keyif alabileceğimi düşünmezdim. Zor ve bir o kadar zevkli. Tehlikeyi de göz önünde bulundurarak hareket etmek gerek.
Veee etabın en zor bölümünü geçmenin heyecanını yaşıyorum :)
Bundan sonraki kalan yol geride bıraktığımız kesime nazaran daha düzgün. Güzel manzara eşliğinde yol almaya devam ediyoruz.
Vee İsmail’le Mehmet’ten ayrılma vakti. Hacıkırı Köyü’nde ayrılıyoruz. Onlar Karaisalı üzerinden Adana’ya dönecekler. Karaisalı benim üniversiteyi okuduğum yerdi. Ben yolu kısaltmak için direk batıya doğru pedal çevireceğim.
Alman Köprüsü (Varda Köprüsü)
Gps’den gideceğim yola bakıyorum. Genel anlamda az eğimli iniş gösteriyor. Tam aradığım şeydi. Fakat yola girince her şey o kadar toz pembe olmadı. kaplama asfalttan stabilizeye dönüştü ve ciddi karşı rüzgarlarla boğuşmak zorunda kaldım… Keşke alt yoldan gitseydim diye çok hayıflandım.
Bu yapı Karaisalı’dan gözüküyordu. Ve iki sene boyunca ne olduğunu merak ediyordum. Artık daha yakından inceleyebiliyorum. aslına bakılırsa çok merak edilecek bir yapı değil ama bende çok farklı bir yeri vardı :)
Asfaltta yol almak çok farklı bir duygu oluyor benim için. Ve tur bitiyor. Düşünüyorum geçtiğim yerleri yaşadığım anırları…
Tarsus’a geçiyorum.
Tarsus’da en çok sevdiğim üniversite arkadaşlarımdan Ramazan ile buluşup hasret gideriyorum.
Ardından aynı günün gecesi tren ile Mersin’e geçip bisikletten arkadaşım olan Zerrin’le buluşuyorum. Mersinde dolu dolu 2 günüm geçiyor.
Otobüs biletim Adana’dandı. Son gün yine tren ile Adana’ya geçip üniversite zamanlarından tanıdığım çok iyi arkadaşlarımdan biri olan Mustafa abi ile buluştuktan sonra Adana’da turumu noktalıyorum.
Arkadaşlar böylelikle Toros faaliyetimin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Başta kafası kırık herif Yuriy’e, turun tamamında bulunamayan Özlem’e ve yol boyunca karşılaştığım, görüştüğüm tüm dostlara teşekkür ediyorum. Başka bir faaliyette görüşmek üzere !
Gps Verileri:
6. gün rotasını buradan indirebilirsiniz…
Coğrafi Veriler:
İlgili yazılar:
- Bir İzin Peşinden Toroslar / 1
- Bir İzin Peşinden Toroslar / 2
- Bir İzin Peşinden Toroslar / 3
- Bir İzin Peşinden Toroslar / 4
- Bir İzin Peşinden Toroslar / 5
-
Oktay
-
Erdal Yaman